Almanca temelinde zor bir dil olarak kabul edilse de aslında en kolay dillerden bir tanesidir. Gramer çalışması ve fiil çalışması yapıldığı zaman öğrenilecek en kolay dillerden bir tanesidir. Bugün ki yazımızda hem Türk hem Alman vatandaşları için fiil ve anlamlarını derledik. Almanca öğrenmek, birçok kişi için zorlu ama aynı zamanda ödüllendirici bir deneyim olabilir. Küresel ekonomide önemli bir yer tutan ve Avrupa'nın en çok konuşulan dillerinden biri olan Almanca, iş dünyasında, akademik çalışmalarda ve günlük yaşamda birçok kapıyı açabilir.


Alman alfabesi Latin alfabesine çok benzer fakat bazı harflerin telaffuzu İngilizce'den farklıdır. Örneğin, "w" harfi "v" gibi telaffuz edilir. Almanca öğrenmeye başlarken doğru telaffuzu öğrenmek önemlidir. Almanca, cinsiyetli isimler, güçlü fiil çekimleri ve durum bilgisi gibi özel gramer kurallarına sahiptir. Temel gramer kurallarını anlamak, dil öğreniminde sağlam bir temel oluşturacaktır. Almanca öğrenmek, zaman ve çaba gerektiren bir süreçtir, ancak sonunda hem kişisel hem de profesyonel anlamda büyük faydalar sağlayabilir. Dil öğrenimi sırasında sabırlı olmak ve öğrenme sürecinin keyfini çıkarmak önemlidir. Yeni bir dil, yeni bir dünya demektir ve Almanca öğrenmek, Avrupa'nın kalbine açılan bir kapıdır.


Almanca'da en çok kullanılan kelimeler ve fiiller ; 


  • 1. sein (olmak): Varlık, kimlik veya durumu ifade eder.
  • 2. haben (sahip olmak): Sahiplik veya varlığa sahip olmayı belirtir.
  • 3. werden (olmak/haline gelmek): Değişim veya gelişimi ifade eder.
  • 4. können (yapabilmek): Yetenek, olasılık veya izin ifade eder.
  • 5. müssen (zorunda olmak): Gereklilik veya zorunluluk belirtir.
  • 6. sagen (söylemek): Bir şey söylemek veya ifade etmek anlamına gelir.
  • 7. machen (yapmak): Bir eylemde bulunmak veya bir şeyi gerçekleştirmek.
  • 8. geben (vermek): Bir şeyi birisine vermek veya sağlamak anlamına gelir.
  • 9. kommen (gelmek): Bir yere varmak veya bir noktaya ulaşmak.
  • 10. sollen (gerekmek): Öğüt veya tavsiye ifade ederken kullanılır.
  • 11. wollen (istemek): Bir şeyi arzu etmek veya istemek.
  • 12. gehen (gitmek): Bir yerden bir yere hareket etmek.
  • 13. wissen (bilmek): Bilgi sahibi olmak veya bir şeyi anlamak.
  • 14. sehen (görmek): Görsel algı ile bir şeyi idrak etmek.

  • 15. lassen (bırakmak/izn vermek): Bir şeyin yapılmasına izin vermek veya bir eylemi durdurmak.
  • 16. stehen (ayakta durmak): Dikey bir pozisyonda bulunmak.
  • 17. finden (bulmak): Aranan bir şeyi bulmak veya keşfetmek.
  • 18. bleiben (kalmak): Bir yerde sürekli bulunmak veya bir durumda kalmak.
  • 19. liegen (yatmak): Yatay bir pozisyonda olmak veya bir yerde bulunmak.
  • 20. halten (tutmak): Bir şeyi fiziksel olarak desteklemek veya bir durumu sürdürmek.
  • 21. spielen (oynamak): Oyun oynamak veya bir müzik aleti çalmak.
  • 22. arbeiten (çalışmak): Mesleki faaliyetlerde bulunmak veya görev yapmak.
  • 23. brauchen (ihtiyaç duymak): Bir şeye ihtiyaç duymak veya gereksinim hissetmek.
  • 24. folgen (takip etmek): Birisini veya bir şeyi izlemek, peşinden gitmek.
  • 25. lernen (öğrenmek): Yeni bilgiler, beceriler edinmek.
  • 26. fühlen (hissetmek): Duygusal veya fiziksel hisler yaşamak.
  • 27. denken (düşünmek): Zihinsel faaliyet, düşünce süreci.
  • 28. nehmen (almak): Bir şeyi fiziksel olarak almak veya kabul etmek.
  • 29. sprechen (konuşmak): Sözlü iletişim kurmak, bir dilde konuşmak.
  • 30. wohnen (yaşamak/oturmak): Bir yerde ikamet etmek.
  • 31. heißen (adlandırılmak): Bir isme sahip olmak veya bir şeyin adı olmak.
  • 32. zeigen (göstermek): Bir şeyi göstermek, işaret etmek.

  • 33. schreiben (yazmak): Yazılı iletişim kurmak, bir şeyi kağıda dökmek.
  • 34. laufen (koşmak/yürümek): Hızlı veya yavaş adımlarla hareket etmek.
  • 35. tragen (taşımak): Bir şeyi fiziksel olarak bir yerden bir yere götürmek.
  • 36. essen (yemek): Yiyecek tüketmek, yemek yemek.
  • 37. trinken (içmek): Sıvı tüketmek, içmek.
  • 38. schlafen (uyumak): Dinlenmek için gözleri kapamak, uyumak.
  • 39. leben (yaşamak): Hayatta olmak, yaşam sürdürmek.
  • 40. fragen (sormak): Bilgi almak amacıyla bir soru yöneltmek.
  • 41. antworten (cevaplamak): Bir soruya cevap vermek.
  • 42. bauen (inşa etmek): Yapı yapmak, inşa etmek.
  • 43. mögen (sevmek): Bir şeye veya birisine karşı olumlu duygular beslemek.
  • 44. kennen (tanımak): Birisini veya bir şeyi önceden bilmek.
  • 45. denken (düşünmek): Zihinsel olarak bir konu üzerinde yoğunlaşmak.
  • 46. verstehen (anlamak): Bir şeyin anlamını kavramak, anlamak.
  • 47. setzen (oturtmak): Birisini veya bir şeyi bir yere yerleştirmek.
  • 48. nehmen (almak): Bir şeyi el ile tutmak veya kabul etmek.
  • 49. finden (bulmak): Kaybolmuş bir şeyi veya yerini keşfetmek.
  • 50. bleiben (kalmak): Bir yerde sürekli olarak bulunmak.
  • 51. führen (yönetmek/iletmek): Bir grubu yönlendirmek veya bir şeyi yönetmek.
  • 52. schließen (kapatmak): Bir kapıyı, pencereyi kapamak veya bir işlemi sonlandırmak.
  • 53. erzählen (anlatmak): Bir hikaye veya olayı başkalarına aktarmak.
  • 54. versuchen (denemek): Bir şeyi yapmayı denemek, çaba göstermek.
  • 55. verlassen (terk etmek): Bir yeri veya birisini ayrılmak.
  • 56. anfangen (başlamak): Bir aktiviteye veya sürece başlangıç yapmak.
  • 57. verkaufen (satmak): Bir ürünü veya hizmeti para karşılığında başkasına vermek.
  • 58. halten (durmak/tutmak): Bir şeyi elde tutmak veya bir duruşu korumak.
  • 59. öffnen (açmak): Kapalı bir şeyi erişime açmak.
  • 60. erkennen (tanımak): Bir şeyi veya birisini gördüğünde bilmek.


Bu fiiller, Almanca öğreniminde sıkça karşılaşılan ve kullanılan temel eylemleri kapsar. Bu listeyi öğrenmek ve örnek cümlelerle pratik yapmak, dil becerilerini geliştirmede oldukça faydalı olacaktır.


Bu liste, Almanca öğrenenler için temel bir başlangıç noktası sunar ve dilin günlük kullanımında sıkça rastlanan fiilleri kapsar. Her bir fiil, günlük konuşmalarda, yazışmalarda ve akademik çalışmalarda sıklıkla karşılaşılan durumları ifade etmek için kullanılır. Dil öğreniminde bu fiillerin doğru kullanımını öğrenmek ve pratik yapmak, Almanca bilgisini pekiştirmede hayati öneme sahiptir.

Yorum

Daha yeni Daha eski